10 kişinin enkazdan sağ çıktığı Ordu itfaiye ekipleri memleketlerine döndü.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler büyük yıkıma neden oldu.
11 ilimizi etkileyen depremler binlerce binayı yıktı.
Binlerce canımız yine kaybedilirken, gruplar enkaz altında kalan bir canlıya daha ulaşmak umuduyla çalışmalarını sürdürdü.
Depremlerin ardından Türkiye’nin birçok ilinden harekete geçen itfaiye ekipleri, bölgede enkaz altında kalanları kurtarmak için seferber oldu.
Malatya ve Adıyaman’da enkaz altında kalanlar için arama kurtarma çalışmaları için bölgeye giden Ordu Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, çalışmalarını tamamlayarak şehre döndü.
“Yardım için size geldik dediğimizde gözlerindeki ışıltı, minnet duyguları ve sarılmaları bizi çok duygulandırdı”
İtfaiye Şube Müdürü Ali Güneş, deprem bölgesinde saniyeler içinde yarıştıklarını ve bir kişiyi kurtarmak için büyük çaba sarf ettiklerini söyledi. Güneş, “25 kişilik bir ekiple gittik ama ilk gördüğümüz bir alan vardı, ara sokaklarda 12 bina yıkılmıştı. Vatandaşlar, yakınlarını elleriyle enkazdan çıkarmaya çalıştı. Onlara yardıma geldiğimizi söylediğimizde gözlerindeki ışıltı, minnettarlık duygusu ve sarılmaları bizi çok duygulandırdı. Ekiplerimizi orada ayırdık. 25 kişilik ekibi en fazla 3’e ayırmamız gerekiyordu ama 8’e kadar böldüğümüz anlar oldu. Bize gelip ‘Akrabalarımız da var’ diyen kimseyi geri çevirmedik.dedi.
“Orada yaşadığımız mutluluk parayla, pulla, rütbeyle, makamla ifade edilmez”
Enkazdan bir kişiyi canlı çıkarmanın duygularını dile getiren Ali Güneş, şunları söyledi: “Yaşadığımız stres had safhada. Bizler ona canlı ulaşabilecek miyiz, o hayata tutunabilecek mi, onu ve ailesini gün ışığına çıkarabilecek miyiz diye endişe ve endişe içindeyken, bu gerçekten bize en büyük gücü veriyor. kazazedeyi oradan çıkarmak için dünyadaki mutluluk. Orada yaşadığımız mutluluk parayla, pulla, rütbeyle, makamla ifade edilmez. Onun için tarif edilemez. Dakikalarca bayıldık”terimleri kullandı.
“Heybemizde çok acılarla, dostluklar biriktirerek geldik”
Enkazda çalışırken kendi ailelerini düşündüklerini kaydeden Ali Güneş, şunları söyledi: “Enkaz altına girdiğimiz ilk andan itibaren çocuklarımızı, kardeşlerimizi, büyüklerimizi orada gördüğümüzde ailemizi düşünüyoruz. Enkazdan 2-3 yaşlarında bir çocuğu çıkardığımda aklıma evimdeki çocuğum geliyor. Tüm arkadaşlarımızı aynı özen ve hassasiyetle uzaklaştırdık. Umarım oradaki insanların gönlünde yerimiz olur. Çantamızda çok acılar ve dostluklar biriktirerek geldik. Bundan dolayı mutluyuz”söz konusu.
Ali Güneş, beyin sarsıntısı bölgesinde eşi ve bebeği enkaz altında kalan baba ile yaşadığı duygusal konuşmayı da anlatarak, şunları kaydetti:
“Adıyaman’da çalışırken bir baba 2,5 yaşındaki kızı ve eşinin kaybolduğunu söyledi. Babam yanıma geldi ve ‘yardım et’ dedi. Buradaki enkazdan bir insan çıkaracağız dedim, sonra size geleceğim. Ne zaman diye sordu. 05:00’da yanındayım dedim. Enkazdaki işimizi bitirince babanın söylediği yere gittik. 03.30’da enkaza girdik” dedi. Çalışmaya başladık. Bizi göremedi. Çünkü binaya arka taraftan tünel açmıştık. Yerin 5 kat altındayız ve o sırada üzerimizde 5 büyüklüğünde bir deprem oluyor. Sabah 6.30 gibi tünelden çıktık. Yaptığımız çalışmalar sonucunda çocuğumuzun ve annesinin depremin olduğu ilk anda hayatını kaybettiğini gördük. Enkazdan bulduk, çıkardık. Onu cenaze arabasına taşıdım. Bu acıyı nasıl tarif edebilirim? Allah bir daha böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın.”